İçerik
AB vatandaşlığı, Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkeden birinin pasaportuna sahip olmakla teyit edilen resmi bir yasal statüdür. 2004/38/EC sayılı Direktife göre, tüm AB vatandaşları serbest dolaşım, ikamet, çalışma, demokratik katılım ve diğer avantajlarla ilgili eşit haklara sahiptir. Bu da, örneğin Polonya, İtalya veya Bulgaristan gibi ülkelerin vatandaşlarının farklı ulusal kimlik belgelerine sahip olsalar da aynı zamanda Avrupa Birliği pasaportu sahibi sayıldıkları anlamına gelir.
Avrupa Birliği vatandaşlığı, istihdam, aile birleşimi, ticari faaliyetler vb. gibi gerekçelere dayalı olarak doğallaşma yoluyla veya basitleştirilmiş program kapsamında elde edilebilir. Bu basitleştirilmiş program, AB pasaportu almanın en erişilebilir ve hızlı yoludur ve işlemler yaklaşık 1 yıldan itibaren tamamlanabilir. Buna karşın, standart doğallaşma süreci ülkeden ülkeye değişmekle birlikte genellikle en az 5 yıllık ikamet süresi gerektirir.
Size en uygun vatandaşlık yolunu belirlemek için göçmenlik uzmanlarına danışmanız önerilir.
AB Pasaportunun Avantajları
Avrupa ülkesine ait bir vatandaşlığa sahip olmanın en önemli avantajlarından biri, Avrupa Birliği sınırları içinde serbest dolaşım ve ikamet hakkıdır. Diğer önemli avantajlar şunlardır:
- Vizesiz seyahat: Pasaport veren ülkeye bağlı olarak, AB pasaportu 170’ten fazla ülkeye vizesiz giriş hakkı sağlar.
- Sağlık hizmetlerine erişim: Avrupa Sağlık Sigortası Kartı (EHIC) ile tüm AB ülkelerinde ücretsiz veya indirimli sağlık hizmetlerinden yararlanılabilir.
- Uygun fiyatlı veya ücretsiz eğitim: AB vatandaşları, dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan yükseköğretim kurumlarında indirimli veya ücretsiz eğitim fırsatlarına erişebilir.
- İş ve girişimcilik imkânları: Vatandaşlar, Avrupa Birliği’nin her yerinde özel izin gerekmeksizin çalışabilir, iş kurabilir veya girişim başlatabilir.
AB vatandaşlığı, süresiz geçerliliğe sahip bir statüdür. AB pasaportuyla, çalışma vizeleri veya ikamet izinleri almak ya da uzatmak zorunda kalmazsınız.
AB Vatandaşlığı Nasıl Alınır
Avrupa Birliği vatandaşlığına giden süreç, Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi ve üye ülkelerin kendi ulusal yasaları tarafından düzenlenir. Bu nedenle, özellikle zorunlu ikamet süresi gibi gereklilikler ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Yabancı uyruklu kişilerin büyük çoğunluğu, istihdam, aile birleşimi, girişimcilik veya benzeri gerekçelerle doğallaşma yoluyla önce daimi ikamet izni, ardından vatandaşlık alır. Bazı ülkelerde ise hızlandırılmış vatandaşlık programları uygulanır; bu programlar, başvuranların yasal statülerini sadece 1 yıl içinde kazanmasına olanak tanır.
Hangi yol seçilirse seçilsin, sürecin hukuki temellerini ve başvuru prosedürlerini detaylı şekilde bilmek büyük önem taşır. Hataları ve olası ret durumlarını önlemek için, vatandaşlık başvurusunun her aşamasında uzman göçmenlik avukatlarından destek almak, sürecin sorunsuz ve başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlar.
Doğumla Vatandaşlık
Bir Avrupa Birliği ülkesinin vatandaşı olan en az bir ebeveynden doğan çocuklar, genellikle doğumla vatandaşlık hakkına sahiptir. Bu statü, ülkeye göre değişen yasalara bağlı olarak otomatik olarak verilebilir ya da gerekli belgelerle birlikte başvuru üzerine tanınabilir. Bazı durumlarda, AB pasaportu alan yabancı uyrukluların çocukları vatandaşlık kazanabilmek için ülkede belirli bir süre yaşamış olmalıdır. Evlat edinilen çocuklar da, evlat edinen ebeveyn AB vatandaşı ise, doğum belgesi veya benzeri bir soy bağını gösteren belge sunulması koşuluyla vatandaşlık alabilir.
Avrupa’da, bir çocuğun ülke topraklarında doğmasına dayalı vatandaşlık (jus soli) yaygın bir uygulama değildir. Ancak, Portekiz, bu konuda hızlı bir vatandaşlık yolu sunar: eğer ebeveynlerden biri ülkede en az 1 yıldır yasal olarak ikamet ediyorsa ve başka bir ülkenin kamu hizmetinde görev yapmıyorsa, çocuğa vatandaşlık verilebilir. Bu tür durumlarda vatandaşlık resmî başvuru yoluyla talep edilmelidir.
Geri Dönüş (Repatriasyon) Yoluyla Vatandaşlık
Avrupa Birliği vatandaşlığı elde etmenin en kolay yollarından biri, geri dönüş (repatriasyon) programıdır. Bu süreç, tarihsel veya politik nedenlerle anavatanıyla bağı kopmuş kişilere veya onların soyundan gelenlere vatandaşlık hakkının iadesini sağlar. Bu yöntem her AB ülkesinde bulunmasa da, Almanya ve Avusturya gibi bazı ülkeler bu seçeneği sunar. İspanya da şu anda Demokratik Hafıza Yasası kapsamında Ekim 2025’e kadar bu hakkı tanımaktadır. Ayrıca Polonya, Romanya ve Bulgaristan da aktif geri dönüş programlarına sahip ülkelerdendir.
Repatriasyon, Avrupa vatandaşlığına ulaşmanın en hızlı yollarından biridir. En önemli şart, etnik ya da bölgesel bağların belgelerle kanıtlanmasıdır.
Göç uzmanları, sizin için en uygun yöntemi belirlemenize, gerekli belgeleri eksiksiz hazırlamanıza ve hatta arşivlerden destekleyici materyaller bulmanıza yardımcı olabilir. Kişiye özel yaklaşım ve güncel mevzuata dair derin bilgi, Avrupa pasaportu alma sürecindeki başarı şansınızı büyük ölçüde artırır.
Doğallaşma Yoluyla Vatandaşlık
Avrupa Birliği vatandaşlığına doğallaşma yoluyla başvurmanın temel şartlarından biri, belirli bir AB ülkesinde kesintisiz ve yasal olarak belirli bir süre ikamet etmiş olmaktır. Bu süre ve ülke dışına çıkılabilecek azami zaman, her ülkenin göç mevzuatına göre farklılık gösterir. Genel olarak doğallaşma süreci en az 5 yıl sürer. Daimi ikamet eden biriyle evlilik durumunda bu süre 3 yıla düşebilir. Doğallaşma için başlıca dayanaklar şunlardır:
- Eğitim.
Avrupa’daki bir eğitim kurumuna kayıt olanlar, en az 1 yıl süreli oturma izni alma hakkına sahiptir. Bu süre eğitim süresi boyunca uzatılabilir. Başvuru sahiplerinin, yurt dışında geçimini sağlayacak yeterli mali kaynağa veya sponsorluğa sahip olduklarını kanıtlamaları ve sağlık sigortası sunmaları gerekir. Mezun olduktan sonra, başvurucu en az 9 ay iş aramak için ülkede kalabilir. İş bulduktan sonra, çalışma veya girişimcilik temelli yeni bir oturma izni alınarak kalıcı ikamet ve nihayetinde vatandaşlık süreci başlatılabilir. - AB Mavi Kartı (EU Blue Card).
Yüksek nitelikli profesyoneller, AB ülkelerinde çalışmak ve yaşamak üzere AB Mavi Kartı başvurusunda bulunabilir. Bunun için adayların yükseköğrenim diploması veya en az 5 yıllık mesleki deneyimi, ayrıca ülke ortalamasının en az 1.5 katı maaşla bir iş teklifi sunmaları gerekir. Mavi Kart genellikle 4 yıla kadar verilir ve yenilenebilir. AB genelinde geçirilen süreler toplamda 5 yılı bulduğunda uzun süreli oturum hakkı elde edilir, ardından vatandaşlık başvurusu yapılabilir. - Çalışma.
AB dışından gelen vatandaşlar için çalışmak, asgari maaşlı bir iş sözleşmesine ve buna bağlı olarak çalışma izni alınmasına bağlıdır. Başvurular bireysel olarak ya da işveren tarafından yapılabilir. Çoğu ülkede, pozisyon için AB vatandaşı uygun aday bulunmadığı belgelenmelidir. Çalışma temelli oturma izinleri genelde en az 1 yıl için verilir ve şartlar devam ettikçe uzatılabilir. 5 yıl sonra vatandaşlığa geçiş mümkündür. - Yatırım.
AB ülkelerinde doğrudan «yatırımla vatandaşlık» programı bulunmamaktadır. Ancak, yerel ekonomiye yapılan yatırım yoluyla oturma izni alınabilir. Örneğin, Bulgaristan’da yatırım eşiği 128.000 €’dan başlamaktadır. Başvuru sahiplerinin, yatırım kaynaklarının yasal olduğunu kanıtlamaları gerekir. İlk aşamada 1 yıllık oturma izni verilir ve uzatılabilir. Ortalama 3–5 yıl içinde daimi oturum alınabilir ve ardından vatandaşlık başvurusu yapılabilir. - Aile Birleşimi.
AB ülkelerinde yasal olarak yaşayan yabancılar, aile birleşimi kapsamında yakınlarını yanlarına alabilir. Verilen oturma izni, sponsor kişinin izniyle aynı süreye sahiptir. Eş, partner, küçük yaşta çocuklar ve bazı durumlarda bağımlı aile bireyleri başvuru yapabilir. Uygun konut, yeterli gelir ve sağlık sigortası belgelenmelidir. Örneğin Almanya gibi ülkelerde, daimi oturum için dil yeterliliği aranabilir. - Mali Bağımsızlık.
Düzenli gelir sahibi olan bireyler, çalışma veya iş kurma hakkı tanımayan mali bağımsız oturma iznine başvurabilir. Bu izin genellikle 1 yıl süreyle verilir ve yenilenebilir. Gelir düzeyi, genellikle o ülkenin asgari ücretinden düşük olmamalıdır. - Evlilik.
AB vatandaşı veya daimi oturum sahibi bireylerin eşleri veya partnerleri, genellikle hızlandırılmış vatandaşlık sürecinden yararlanabilir. Bu durumda doğallaşma süresi kısalır. Örneğin, Polonya’da 3 yıllık evlilik ve 2 yıl daimi ikamet koşuluyla vatandaşlık alınabilir.
Her ülkenin vatandaşlığa geçiş için belirlediği özel kriterler vardır.
Hangi yol tercih edilirse edilsin, adayın eksiksiz bir dosya hazırlaması, belirtilen sürelerde başvurularını yapması ve oturma iznini düzenli olarak yenilemesi gerekir. Göç uzmanları, başvuru sürecinin her aşamasında kişiye özel çözümler sunarak, başarılı bir vatandaşlık sürecine ulaşmanızda size rehberlik eder.
Avrupa Birliği Vatandaşlığını Kolay ve Hızlı Şekilde Alabileceğiniz Ülkeler
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin pasaportları tüm sahiplerine aynı hak ve avantajları sağlasa da, bu pasaportları almanın süresi, maliyeti ve şartları ülkeden ülkeye büyük farklılık gösterir. Her AB ülkesi, yabancı uyruklulara vatandaşlık verilmesi konusunda kendi göçmenlik politikasını uygular.
Aşağıda, vatandaşlık sürecinin daha kolay ve hızlı ilerlediği bazı AB ülkelerindeki güncel şartlara ve hukuki özelliklere genel bir bakış sunulmuştur.
Romanya
Romanya’da vatandaşlık, klasik doğallaşma yoluyla genellikle en az 8 yılda elde edilebilir. Ancak, 1.000.000 € veya üzeri yatırım yapanlar için bu süre 4 yıla düşürülür. Geçerli süresiz oturma iznine sahip olunması, Rumen dili yeterliliği ve temiz bir adli sicil zorunlu koşullardır.
Romanya, aynı zamanda basitleştirilmiş vatandaşlık programı da sunmaktadır. Bu yol, oturma izni başvurusuna gerek kalmadan ve dil sınavı zorunluluğu olmadan, sadece iyi hazırlanmış bir başvuru dosyası ile vatandaşlık almayı mümkün kılar. Profesyonel göç danışmanlarının yardımıyla, bu süreç 1 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanabilir.
Deneyimli göçmenlik avukatları, yasal düzenlemeleri yakından takip ederek başvuru sahiplerinin en kısa sürede AB pasaportuna ulaşmalarını sağlar.
Bulgaristan
Bulgaristan da AB pasaportu almak için hızlandırılmış bir yol sunmaktadır. Uzmanların desteğiyle 1 yıl içinde vatandaşlık alınabilir. Oysa klasik doğallaşma süreci 10 yıl sürmektedir. Bulgar ekonomisine en az 307.000 € yatırım yapan veya bir Bulgar şirketinin %50’sinden fazlasına sahip olan yabancı uyruklular, 5 yıl içinde vatandaşlığa hak kazanabilir.
Standart doğallaşma süreci, sadece vize ve oturma izinleri değil, aynı zamanda ülkede yaşama maliyetleri açısından da ciddi bütçe gerektirir. Göçmenlik avukatları, sizin kişisel durumunuza göre en uygun göç temelini belirleyerek, ülkede ikamet etme veya dili öğrenme zorunluluğu olmadan vatandaşlık almanızı mümkün kılar.
İspanya
İspanya’da 5 yıl yasal ikametin ardından süresiz oturma izni (PMP) alınabilir ve bunu takip eden 5 yılın ardından vatandaşlık başvurusu yapılabilir. Ayrıca, ülke «Visado de inversor» (Yatırımcı Vizesi) programı yürütmektedir. Bu program kapsamında, en az 1.000.000 € yatırım yapan veya kişi başı 500.000 € değerinde gayrimenkul satın alan başvuru sahiplerine önce 1 yıllık vize, ardından 3 yıllık oturma izni verilir. Koşullar korunduğu sürece bu izin yenilenebilir. Vatandaşlığa geçiş için toplamda 10 yıl ikamet şartı aranmaktadır.
İspanya’nın göçmenler için bir başka avantajı, dil kursları temelinde oturma izni alma imkânı sunmasıdır. Kursun türü veya içeriği fark etmeksizin bu temelde alınan oturma izni, süresiz ikamete ve daha sonra standart doğallaşma kuralları çerçevesinde vatandaşlığa kapı aralar.
Avrupa Birliği Vatandaşı Olmanın Yolları: Mevcut Seçenekler
Avrupa Birliği vatandaşlığı edinme süreci, her bir ülkenin göçmenlik politikalarına ve yasal gerekçelere göre farklılık gösterir. AB pasaportu almanın en hızlı yolu, süresi 1 yıla kadar düşebilen hızlandırılmış programlardır. Bazı durumlarda, başvuru çevrimiçi olarak veya konsolosluk aracılığıyla yapılabilir. Başvuru sürecinde genellikle mülakat da yer alır. Çifte vatandaşlık çoğu zaman kabul edilmektedir.
Ayrıca yatırımla da AB pasaportu almak mümkündür, ancak doğrudan vatandaşlık satın alma seçeneği bulunmaz. İlk olarak, başvuru sahibinin varlıklara, gayrimenkule, devlet tahvillerine veya benzer uygun araçlara yatırım yaparak oturma izni alması gerekir. Bu izin için, fonların yasal kaynağı ve temiz adli sicil belgesi ibraz edilmelidir. Ardından vatandaşlık için doğallaşma (natüralizasyon) yoluyla başvuru yapılabilir.
Standart doğallaşma süreci şu aşamalardan oluşur:
- D tipi uzun süreli vize alma.
Başvuru, başvuru sahibinin mevcut ikamet ettiği ülkedeki ilgili AB ülkesinin konsolosluğuna yapılır. Çoğu durumda, çevrimiçi bir form doldurulmalı ve randevu alınmalıdır. Gerekli belgeler göç nedenine (iş, eğitim, yatırım vb.) bağlı olarak değişir ve başvuru ücretleri ülkeye göre farklılık gösterir. - Oturma izni alma.
Vizeye dayanarak, başvuru sahibi geçici oturma izni başvurusu yapmalıdır. Bu izin genellikle en az 1 yıl süreyle verilir ve başvuru sebebi geçerli kaldığı sürece yenilenebilir. - Süresiz oturma izni (kalıcı ikamet) alma.
Geçerli bir oturma iznine sahip olunması ve ilgili ülkede yasal olarak yaşanması şartıyla, genellikle 5 yıl sonra kalıcı ikamet statüsü verilir (bu süre ülkelere göre değişebilir). Başvuru sahibi genellikle konaklama kanıtı, sağlık sigortası, yeterli gelir ve temiz adli sicil sunmalıdır. - Vatandaşlık alma.
Bir AB ülkesinde 5 ila 8 yıl yasal olarak ikamet ettikten sonra vatandaşlık başvurusu yapılabilir. Bu başvuru için topluma entegrasyon kanıtı gerekir — genellikle ülkenin dilini, kültürünü ve tarihini bilmek şarttır. Vatandaşlık yemininin ardından başvuru sahibine vatandaşlık belgesi verilir ve bu belgeyle AB pasaportu için başvuru yapılır.
Başka bir ülkeye göç etmek karmaşık bir süreçtir ve hukuki bilgi ile titiz takibi gerektirir. Sadece doğru hedef ülkeyi değil, aynı zamanda uygun yasal temeli de seçmek önemlidir; çünkü her biri farklı belge setleri ve yasal statü kazanma süreleri gerektirir.
Gerekli Belgeler
Avrupa pasaportu almak isteyen başvuru sahiplerinin, göçmenlik gerekçelerine ve başvurdukları ülkeye bağlı olarak değişebilen bir belge dosyası hazırlamaları gerekir. Ancak çoğu durumda aşağıdaki standart belgeler istenmektedir:
- Kimlik belgesi (doğduğunuz ülke tarafından verilmiş geçerli ulusal pasaportun aslı);
- İyi hal belgesi (vergi dairesi yazıları, sabıka kaydı gibi belgeler);
- Geçerli oturma izni (zorunlu ikamet süresine uyulduğunu gösteren belge veya ülkeyle olan bağınızı ispatlayan evraklar);
- İdari ücretin ödendiğine dair makbuz.
Başvuruya çocuklar dahil ediliyorsa, onların doğum belgeleri ile birlikte, başvurunun yalnızca ebeveynlerden biri tarafından yapılması durumunda diğer ebeveynin noter onaylı muvafakati de sunulmalıdır.
Başvuruyu inceleyen yetkili makamlar, ek belgeler talep edebilir. Bu da işlem süresini uzatabilir. Reddedilme veya dosyada düzeltme yapma risklerini önlemek için, göç sürecinin her aşamasında kapsamlı destek sunabilecek uzmanlarla çalışmak tavsiye edilir.
Avrupa Vatandaşlığı Alırken Bilmeniz Gerekenler
Avrupa’da ve dünya genelinde çifte vatandaşlık, ancak ilgili ülkeler arasında bir ikili anlaşma varsa kabul edilir. Aksi takdirde, iki pasaport sahibi olsanız bile her ülke sizin hak ve yükümlülüklerinizi yalnızca kendi yasalarına göre tanır. Örneğin, İsveç vatandaşlığına başvururken, eğer menşe ülkenizde çifte vatandaşlığa izin veriliyorsa önceki vatandaşlığınızdan feragat etmeniz gerekmez. Ancak ülkeler arasında böyle bir anlaşma yoksa, yalnızca bir pasaportunuz uluslararası düzeyde geçerli sayılır ve İsveç dışında bulunduğunuzda konsolosluk yardımı alma hakkınız olmayabilir.
Hollanda ve bazı diğer ülkelerde (örneğin Bulgaristan, Estonya vb.) çifte vatandaşlık genel olarak yasaktır. İkinci bir vatandaşlık edinildiğinde, kişinin ilk vatandaşlığı otomatik olarak iptal edilir — kişinin nerede yaşadığına bakılmaksızın. Hollanda yasalarına göre, vatandaşlık başvurusu yapan kişilerin önceki vatandaşlıklarından resmen feragat etmeleri gerekmektedir.
Bazı ülkeler, yeni vatandaşlık durumunun resmi olarak bildirilmesini de zorunlu kılar. Örneğin, Litvanya Cumhuriyeti’nde, ikinci vatandaşlık elde edildikten sonra en geç 2 ay içinde konsolosluğa başvurularak bilgi verilmelidir. Başvuruya kimlik belgesi ve yeni vatandaşlığı doğrulayan sertifika da eklenmelidir.
Yanıltıcı veya güncel olmayan bilgi sunmak, yalnızca başvurunun reddedilmesine değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’ne giriş yasağı getirilmesine veya sınır dışı edilmenize de neden olabilir. Bu nedenle belge hazırlığı ve (gerekliyse) mülakat sürecine hazırlık, büyük özenle yürütülmelidir. Tüm aşamaların, göçmenlik uzmanlarının rehberliğinde tamamlanması önerilir.
Avrupa Birliği vatandaşlığı almanın maliyeti ve işlem süresi, hem başvurduğunuz ülkeye hem de başvuru nedeninize göre değişiklik gösterir. İdari ücretler, belge hazırlama ve çeviri masrafları, hukuki danışmanlık giderlerinin yanı sıra, yaşam masraflarını da dikkate almalısınız — çünkü standart bir vatandaşlık süreci genellikle 5 ila 8 yıllık yasal ikamet süresi gerektirir. Bu nedenle, deneyimli uzmanlarla çalışmak, vatandaşlık alma sürecini en güvenli ve verimli hale getirmenin yoludur. Böylece hata ve reddedilme riskleri en aza iner, zaman ve para tasarrufu sağlanır.